AÇIKLAMA

NOT:
Blog Arşivi içerisindeki tarihleri tıklayarak köyümüzle ilgili yazı, resim, bilgi ve yurdum insanlarının fotoğraflarını bulabilirsiniz.
İbrahim GÜLÇAY (Şinasi)
igulcay@hotmail.com
İletişim: 0505 737 91 27


16 Aralık 2022

Köye Dair - Duran METİN

 Dodurga Köyü ne dair

OKU-L
Killikten kumlu tozlu yoldan çıka gelen Esen otobüsü köyün ortasındaki durakta durdu. Esenden inen ilk siyah takım elbiseli adam, ilk gördüğü köylüye Mehmet Aktaş’a sordu okul nerde? Cevap okulu bulduğun zaman nerde olduğunu anlarsın. Adam hayran olduğu bu cevaba bakarken şaşkınlığını da gizleyemiyordu ve bir sonraki sorduğu şahıs onu okula kadar götürdü bu köye Esen adlı otobüsle gelen ilk yeni okulun müfettişiydi.
1954 'lü yıllar önceki yıllardaki okuryazarlar gerek askerde gerek eğitim merkezlerinde okuma yazma öğrendiler. Örneğin yeni okul öncesi eğitim ve ilköğretim okulu köyde camide küçük üsüyünün evde, Ali demir (Tırnak alının evde) okul eğitimi yapılırdı. Daha önceden okuryazar olan Rıza Dönmez (galöğ) dayı köyün çocuklarına eğitmenlik Öğretmenlik yapardı. Ön bilgi ve eğitimi Artova’ya her hafta yayan veya binekle giderek (Hamdi bey üst düzey eğitimci) den bilgiler edinir ve eğitimde uygulardı. 1947-48-49 .
Ve sonraki yeni okul sürecinde okula gelir öğretmene ben eskiden eğitimciydim çocukları denetime geldim diyerek ikinci müfettiş görevini yapar, öğretmende memnun kalırdı.
Anlatan Rıza Demir.
Köyde okulun 1954 yılında Amerika’nın Türkiye’ye girmesiyle okul yol çeşme vs. faaliyetleriyle yapıldığı bilinir. 1965 'te Sivri köyüne okul yapıldı, daha önce öğrenciler ' dağ yolundan karda kışta gelerek ve giderek her gün Dodurga ilk okulunda öğrenim görmüşlerdir sadece erkek öğrenciler. Sandığım kadarıyla 'Ali Doğan, Merdan, Sivri Ahmet’in Hamdi, gardaş oğlunun mustafa, pekmezin oğlu, Güllü oğlunun Mustafa, colakgilin Gazi ve okulda daha Avsaragzi, Selik, ve Dodurga öğrencileri okumaktaydı
Avsaragzi 65-70 öğrencileri 'ismail telli,Azîz topal, Cengiz Aktaş, Zekarya, Mustafa, Yusuf Kuş, Fevzi Fiyat.
Selik öğrencileri 'Duran döner, Hasan Yurdakul, Ahmet, Hasan Katırcı, Mehmet, Hamza Ceylan garasulogun Ali Garib Doğan, Hüseyin Menekşe, Süleyman Doğan. Köyün dışında Turhal da okuyanlar. Mitat Özdemir, Bayram Özdemir, Yusuf Sarıgül, Sadık Nefesoglu. 1970ten sonra Seliye ve Avsaragzi’nada okul yapıldı .
Bu dönemde öğretmenler Turgut Kaymak, Satılmış Sönmez, Meral Hoca, Macide Sönmez, Fatma Hoca, Feramuz Duran, Muharrem Biçer, Alattin Demirtaş. (Munevver Apaydın, Sevim Alkan) bu ikili vahşinin dışındaki bütün emekçi öğretmenleri saygıyla ve rahmetle anarım.
Öğretmen? Öğreten herkestir, öğretmen bir kurumun öğretisi doğrultusunda okulda öğretendir.
Okul ' eğitim ve öğretim öğrenim kurumudur. Okul, aile okulu, Ana okulu, Hayat okuludur. ilk okul aileden başlar. Okumak ve öğrenmekteki amaç mutlu yaşamak içindir.
Yeryüzündeki mutluluğu sağlayacak sihirli değnek analarla öğretmenlerin elindedir. Eğitim demek vücuttaki ve ruhtaki güzelliği ve mükemmelliği son mertebesine kadar geliştirmek demektir.
Öğretmen öğrenir ve öğretir, ulaşamadığımız öğretmenlere kitapları yoluyla ulaşırız, tanışırız.
Kitap cepte taşınan bir bahçe gibidir, öğrenmek hiç bir hırsızın dokunamayacağı bir hazinedir.
İşte öğretmenler, eğitim öğretim kurumları, Ana, aile okulları hak ve hakikat yolunda eğitim öğretim verdikleri zaman yeryüzünde mutlu bir yaşam kaçınılmazdır.
Okulun ve kitabın baş faktörü insan olduğuna göre, iki çeşit insan vardır iyi insan kötü insan. Öyleyse iki çeşit öğrenim vardır iyi öğrenim kötü öğrenim. İyi öğretmen en iyi öğretendir akıl edendir öğrencisine evladı gibi davranandır. Öğretmen babadır, her baba evladına babalık yapar asıl zor olan başkalarının çocuklarına babalık yapmaktır. Kötü öğretmen, kahreden karşılıksız aşka benzer, saygısız misafir gibi sormadan gelir sormadan gider. Doğru kitap yazanda yanlış kitap yazanda olur mu olur, Pir sultan abdalın dediği gibi kalem yanlışın emrine girerse yazarda yazar. zeki insan öğretmenden ve kitaptan bir hayat, Ve hayattan bir kitap hissesi alır.
İyi eğitim veren bir bir kurum eğitimi önce toplumla akıl eder sonra topluma sunar. Aksi taktirde asli olmayan anlatılar psikolojilinde bozulmasına sebep olur. Mesela ilk okul ikinci sınıftaki öğrenciye azraille, Deli dumrul masalı resimli görüntülerle anlatılir saki ,Yakın tarihte kız çocuklarının korktuğu ağlayarak çığlık attığı bir dersti bu.ayni zamanda hayata yeni atılan öğrencinin kişisel gelişimine engel,ve toplumun deli dumrul olmasına sebep olur.Bir kurum 1967-68de köyünde sütün ve yağın bol olduğu beldede bir okulda amerikan süt tozu ve donma yagli içinde ne oldugu belirsiz undan ekmek yapip öğrenciye kahvaltı sunarsa ilerdeki hayatı yaşamında olumsuz sonuçlar görülebilir. Örg çekememezlik, hasetlik,f esatlık, küskünlük, umursamazlık kıskançlık mülk düşkünüydü, makam ,şohret vs gibi nefìs hastaliklarina ,psikolojik bozukluga sebep olabilir.
Aynı zamanda ilk öğrenimde Alfabeyi ilk açtığımızda şöyle yazıyordu, uyu uyu yat, yat,yat uyu. Odur budur öyle bir uyuduk öyle bir uyudukki uyananlar bile uyuyanlari uyartmaya kıyamadılar. Ve ben atmışı sollamama rağmen hale ayikamadim. Keşke bu alfabe uyan uyan kalk ,kalk kalk daha uyan yazsaydı. ve bir kurum bir ülkedeki zeytin ağaçlarını sökerek zenginliğini fakirleştirerek, zeytin yağlı yiyemem amman diye türkü uydurarak halkına don yağı yedirirse keneviri yasaklayıp basmada fistan giyemem amman türlüsüyle naylon kot pantolon giydirirse,ilerdeki süreçte toplumun bugünkü halini almasına katkı sağlar.
Bir örnek daha verecek olursak toplumsal eğitimde eleştiri sorunu , iki soru sorma meselesi. Iki temel eğitim meselesi. Bir eleştiri yapacak olursak eleştiri sonunda birşey öğretmelidir,Aydınlatmalıdır.
Günümüzde okuyan eğitim gören yüksek toplum ve kanaat önderlerinin çoğunluktaki büyük bir kesimi eleştiriyi karşı tarafı yenmekte kendisinde üstünlük sağlamada görür.Karşılıklı Aşağılar yıpratırlar,ve eleştirdi denilir. Denirki eleştiriden uzak durun , eleştirme ne neyse odur otur.
Oysa eleştiri ' elemek ayıklamak kökünden gelir,yarayan alınır yaramayan atılır , yarayani karşı tarafa ikram edersin.buda karşı tarafın faydalanmasına olumlu etki yapar. Elestirinin metodu konunun durumuna göre değişir.
Eleştiri geliştirir. Eleştiri Dosta yapılır.
Eleştiri başarıya, suskunluk yenilgiye götürür. Soru 'Soru sormak öğreticidir,
Soru 'nun bir anlamıda itirazdır.
Örg 'Allahın ilk peygamberede son peygamberede ilk emri itirazdır. Sonra okudur.son peygamber o çağdaki zulümcü ve köleci egemenliye karsi itiraz etmiştir. Bunlar' kız çocuklarının diri diri korkudan topraga gömülmesine,
Boyunduruk altindakilere boyunduruklari kırın kölelere özgürlük, çitleri yıkın, mülk allahındır.( kamunundur ) diyerek okumuştur. Peki ne okumuştur. Ezanmı ,kitapmı, okuyuntumu, bir şarkımı ,türkümü ,şiirmi, gazelmi ,uzun havamı?
Peygamber zulme meydan okumuştur!
Işte soru soran ve akleden bu gerçeği anlar ve görür. Aynı bilim adamlarının aydınlatan yolunu gördüğü gibi.
Anlamak' Almaktır, kavramaktır. Görmekte anlamak kavramaktır. Örg falan filmi gördün mü? Hayata dâir verdiyi mesajı anladıysan gördün demektir. tersi sadece bakmışsındır.
Eğer bir film,bir kitap bir tiyatro ,bir makale, hayata dair bir mesaj veremiyorsa boştur. Boşluğun farkındaysan gine gördün aldın kavradın demektir. Anlamak almak (Duran metinin bakkaldan çerez almak deyildir)
Bilgeye sormuşlar '
En zor nedir? Söz Anlatmak demiş. Doğru Bence söz anlamakta daha da zor olsa gerek.
Eğer insanlık anlatılanları anlasaydı, anlatılanlar gerçekle çelişmeseydi yeryüzünde sefalet olamazdi. eyer insan yasami boyunca maddi ve manevi fakirlik yasiyorsa sebebi yanlış eğitim öğretim sistemidir.ìnsan nefsini yenmesi üzerine eyitilmelidir. Sevgi saygı dogayi hayvani koruma evrene saygi duyma
üzerine eyitilmelidir. Asıl fakirlik akıl fakirliyidir. selam olsun yeryüzünde gelmiş geçmiş hak ve hakikat yolunu anlatanların aydınlatanların cümlesine ...Bir öğretmen bağımlı olduğu kurumun, bağımlılığı kadar bağımsızdır. Öğretmenler günü kutlu olsun.
Saygılarımla.
(Kişisel görüşlerimdir ,hata ve zaaflarım eleştiri, ve öz eleştiriye açıktır .
Duran Metin 17 kasım-2022.