AÇIKLAMA

NOT:
Blog Arşivi içerisindeki tarihleri tıklayarak köyümüzle ilgili yazı, resim, bilgi ve yurdum insanlarının fotoğraflarını bulabilirsiniz.
İbrahim GÜLÇAY (Şinasi)
igulcay@hotmail.com
İletişim: 0505 737 91 27


6 Ekim 2021

KÖY SÖZLÜĞÜ

 KÖY SÖZLÜĞÜ

ABDESTHANE: Tuvalet

ABU: Ana, Anne

ADAP: Terbiye

AĞCA: Beyaz, beyazca

AĞIL :  Koyun Ahırı

AĞARTU : Ayran, Yoğurt vb. (Süt ürünleri)

AĞLEN(EĞLEN) : Yavaş ol, Bekle

AĞA: Baba, Köy Zengini

AĞU: Zehir

AĞUZ : Doğuran ineğin ilk sütü.
AHTARACAH: Yufka pişirirken kullanılan alet

AHIRINDA: Sonucunda

AHREN(AKRAN): Aynı yaşta olan / yaşıt
AHBUN : Hayvan dışkısı

AHUR : Ahır

AHRAZ: Dilsiz Sağır

ALAÇUH :Derme çatma kulübe

ALA TAV :Olgunlaşmak üzere

ALAFLAMAK: Ateşlemek, ateşi yükseltmek

ALAYI: Hepsi (Alayımız birden koştuk)
ALIŞTIRMAK: Ateşi yakmak, tutuşmak

ARUH : Zayıf, hastalıklı (hayvanlar için kullanılan bir deyim)

ARGAÇ: Eskiden kullanılan uzunluk ölçüsü

ARŞIN: Uzunluk Ölçüsü (80 cm)

ANADUT: Üç parmaklı sap yükleme aracı

ANDAVALLI: Aptal

ANGUT: Sersem (İri bir kuş türü)

AŞGARSUZ:Kötü Görünüşlü

AŞURMA : Süt kazanının küçüğü

ATAŞ: Ateş

ATAŞ GAYMAK: Ateş Yakmak

AVARA: Boş gezen, işsiz, güçsüz

AYARSUZ: Dengesiz

AZITMA: Şaşırtma- Aldatma

BACI: Kız kardeş

BARHAÇ (BAKRAÇ) : Kulpu olan Küçük  kova

BADAL : Tahta veya topraktan yapılmış basamak 

BAT : Tokat yöresine özgü bir yemek türü

BATMAN: Ağırlık ölçüsü ( 8 kg)

BALAK(MALAK): Manda yavrusu

BAYAHTAN: Biraz önce

BALDIRCAN: Patlıcan

BES:Bahis  

BEK: Sağlam

BEKİTMEK:Sağlamlaştırmak. (Taşı tekerin önüne bekittin mi?)

BEL: İki çatallı pancar sökme aleti

BELEMEK:Kundaklamak (Bebeği beledin mi?)

BELEŞ- Bedava

BENİZ: Çehre, yüz (beti benzi birden attı)

BIÇKI: Testere

BILDIR : Geçen Yıl

BİLE : Beraber, Birlikte

BİÇİK:Dana

Bİ GOŞAM:Bir avuç

Bİ CİMCİK: Çok az, azıcık

BOYNA: Sürekli (Boyna konuşup duruyor)

BOYUNDURUK:Öküzlerin boyunlarına takılan ağaç aygıt.
BODUÇ: Söğüt kavak Çağlası

BÖĞRÜLCE: Fasulye

BÜK: Çok sıkı çalı topluluğu,/ Virajlı yol,/

BÜK: Eğmeye çalış anlamında emir veya istek

BÜLBÜL: Sürahi

BÜRÜK: Kadınların  tüm vücudunu örten kara çarşaf

BÜNELEK: Büyük baş hayvanlara dadanan iri bir sinek türü

CADALOZ: Lafını bilmeden konuşan

CECİM: Yün iplikten dokunan halı, kilim vs. yerine kullanılan  lüks sergi

CEREME:Suç, ceza

CEREK: Orat kalınlıkta Uzun ağaç

CEMEK. Kara sabandaki toprağı temizlemeye yarayan demir parçası

CILGA: Keçi yolu

CILBAH: Çıplak

CIBIR:Parasız, pulsuz, yoksul ( Bizim Ali Cıbırın kabadayısı)

CIBIR:Tüyü kırpılmış koyun keçi

CIS CIBIL: Çırıl çıplak

CIRIH: Uzun boylu e zayıf

CIRNAH: Tırnak (Cırnağını gözüme dahdı)

CINGI: Ateşten sıçrayan küçük kıvılcım

CINGAR:Kavga

CINGIL:Küçük bakraç

CILBAH- Çıplak

CİBELMEK: Kendini beğenmek, övmek

CİCİK: Meme

CİNİ: Şiş, Tığ

CİMCİKLEMEK- Çimdiklemek

CİVİLDEŞMEK: Kuş yavrularının çıkardığı ses

CİVİLDEŞMEK:  Samimi bir ortamda yapılan sohbet

COMBA:Genç Manda

CORUH: Zayıf, gelişmemiş

CÖFER: Şifalı olduğu kabul edilen tekke toprağı

CÜCÜK: Civciv

CUVARA- Sigara

CULUH: Hindi

ÇALGI: Bit tür kapı,ahır ve ev süpürme aracı

ÇALHAMA:Yoğurdun sulandırılarak içilmesi, ayran

ÇALMA: Koyu pekmez

ÇALMAK: Sürmek, vurmak (Yoğurt çalmak)

ÇALINMA: Felç hali, felçli olma

ÇATMAK: Kurmak, Hazır etmek (Ataş çatmak)

ÇARIK: Deriden dikilen köylü ayakkabısı

ÇAMDU: Toprak Damların tavanı

ÇAMUR ATMA: İftira etme

ÇAPUT: İşe yaramaz  Bez parçası (Alt tarafı bir çaput ) 

ÇEMÜŞ: Kuru Üzüm

ÇELPEŞÜK: Karmaşık

ÇEBİŞ: İki yaşındaki keçi adayı

ÇEC: Harmandaki buğday yığını

ÇEMKÜRME: Büyüğüne karşı gelme, yüze durma

ÇENÜLEME: Köpeklerin canı acıyınca çıkardıkları ses

ÇETEN: Kağnılara konan yük taşıma aracı

ÇEDENE: Kendir tohumu

ÇEREZ: Leblebi

ÇİT: Baş Örtüsü, yazma

ÇİSELEMEK: Yağmurun ince ve yavaş yağması

ÇİMMEK: Yıkanmak

ÇİR: Kurutulmuş meyve

ÇİĞİT: Çekirdek

ÇİNİK: Sekiz kg.lık buğday ölçeği

ÇİPİL; Yeni çıkmış söğüt kavak fidanları(Çipilleri kırma günahtır)

ÇİPİL: Kurumuş söğüt kavak dalları( Çir, çipil toplada ateş yakalım)

ÇİPİK ÇALMAK: Alkışlamak, Elle tempo tutmak 

ÇIKRIK: El ile yün eğirme aracı

ÇIHI: Küçük Bohça

ÇUL:Kendir ipten yapılmış kilim vs, yerine kullanılan sergi

ÇOR:Tuzlu su

ÇÖĞDÜRMEK;  İşemek (Küçük su dökmek)

ÇÖĞDÜRMEK: Bir uca basarak diğer ucun yukarı kalkmasını sağlama eylemi

ÇÖMELMEK: Dizler bükülmüş vaziyette ayaklar üzerinde durma hali

DAĞAN;Çul dokuma tezgah düzeneği

DAĞARCIK: Deriden yapılmış ekmek çantası

DANGALAK: Ölçüsüz, Patavatsız

DADANMA: Alışmak, Alışkanlık (Fare dadanması)

DAM(TAM): Evin üst kısmı

DASTAR: Hamurların üzerine konduğu örtü ve sergi

DAVAR: Koyun,  keçi

DENE(TANE): Buğday tanesi

DEVEK: Üzüm Ağacı

DERMAĞU: Mantar Hastalığı

DEPMEK: Hayvanların arka ayakları ile vurması

DEPMEK: Bir deliğin tıkanması

DESTİ(TESTİ): Topraktan yapılmış su kabı

DIVRAH: Kibar, zarif, yakışıklı

DIHIZ: Sıkışık

DIRIH: Zayıf, çelimsiz

DİBEK: İçi oyulmuş ağaç aygıt

DİTMEK: Parçalara ayırmak

DİRGEN: İki parmaklı sap yükleme aleti

DİNELMEK: Oturmadan ayakta durmak

DULDA: Yağmur,  rüzgardan veya güneşten korunmaya yarayan kuytu yer

DULDALIH:Rüzgardan veya güneşten korunmak için yapılan yer

DUĞEN: Sapı samandan ayıran ilkel bir tarım aracı 

DÜĞE: İnek olmamış dişi sığır

DÜĞÜ: İnce Bulgur

DÜRMEÇ: Yufka ekmek arası

DÜRMEK: Toplamak, bükmek (Yorganı dürüp kaldır)

DÖRPÜLEMEK: Metal alet ile yontarak inceltmek

DÖŞŞEK: Yatak

DOĞÜL MÜ: Değil mi ?

DOLAMA:Parmaklarda çıkan bir hastalık

DOLUKLAMAK: Duygulanıp Ağlamamak için kendini tutmak

EBEM KUŞAĞI: Gök kuşağı

ECÜCÜK : Azıcık

EĞEŞMEK: Başkasına bakarak iş yapmak

EĞİŞ : Hamur keseceği

EĞLENMEK(AĞLENMEK): Alay etmek, dalga geçmek

EHMAAL : İhmal eden, ihmalkar

ELLAHAM : Herhalde - ihtimal

ELEKCİ:Çingene karısı

EL ÖPEN:Kerten kele

EMMİ: Amca

EME: Babanın Kız Kardeşi

EMZÜK: Yalancı Meme

ENÜK: Kedi Köpek Yavrusu

ENTERE : Kadın Elbisesi

EPEY:Hayli

ERİNMEK: Üşenmek

ESBAP (ASBAP): Çamaşır

ESSAH: Doğru, sahi, Gerçek

EŞME:Su kaynağı

EŞKİLİ: Mayalı Hamur

ERİŞTE  : Makarna

EVMEK: Acele etmek (Ne eviyog, yeni geldin)

EYCE: İyi, Güzel

FARSUZ: Hesapsız kitapsız konuşma ( Farsuz farsuz konuşuyo)

FARFARA: Çenesi Düşük

FEHİMSÜZ: Beceriksiz  (Bi iş yapamadın fehimsüz)

FERİK: Yeni yumurtlama aşamasına gelmiş  genç tavuk

FETİL: Kalın Yufka

FIR DOLAYI: Çepe çevre, her taraf( Yığını fır dolayı döndü)

FIŞKI: Hayvan Gübresi

FİSTAN: Kadın Elbisesi

FİLKETE: Çatal iğne

FİRİK: Kurumaya yüz tutmuş bulgurluk buğday    

FOL: Tavukların altına konulan tek yumurta

FODALAH : Tekne dibinde kalan küçük hamur  veya küçük somun

GABAL(KABAL): Götürü

GACAMER: Hamarat

GADA: Kaza, bela (Allah gadadan beladan esirgesin)

GAHŞAMA: Yerinden oynama

GALUH: Evde kalmış kız(Bana galuh gızı mı münasip görüyon)

GALUÇ: Orak, ekin biçme aleti

GANIRMAK:Bir şeyin ucundan tutup yukarıya kaldırma eylemi

GANCIH: Dişi köpek veya dişi eşek (Argo deyim orospu)

GARAĞIZ: Kara kız (Garağız bacımgilden geliyom)

GARAĞIŞ: Aralık ayı

GAREZ: Kin

GARAMETLİ:Çileli

GARIH: Bahçede sebze ekilen küçük parçalar

GARIŞ VERMEK: Beddua etmek (Boşuna garış verme)

GATIH: Ayran (Gıltımanın gatığı daha guzel)

GAVİL: Söz ( Gavli gararında durmadı)

GAVURGA:Buğdayın saçta kavrulmuş hali

GAYGANA: Yumurtadan  undan yapılan omlet

GAYIL: Razı (gayıl oldum cefasına nazına)

GAYIM (KAYIM): Sağlam

GAYIRMAK: Taraf tutmak, birisine destek vermek

GAYIŞ(KAYIŞ): Kemer

GAZEL: Kurumuş yaprak

GAZAN(KAZAN): Tencere,

GECGERE: Saman taşıma aracı

GERCÜK: Tatsız tuzsuz konuşma tarzı( Çok gercük konuşuyo)

GEVMEK: Ağızda çiğnemek (Ağzında gevip durma , yut gitsin)

GELENÜ : Bir hayvan türü

GICIH(KICIK): Gelenek dışı ve ters davranan

GILTIMA: Topraktan yapılmış yap çıkarma aracı

GIDIM(KIDIM): Yavaş, yavaş veya az miktarda

GIRAN(KIRAN): Bilimin müdahale edemediği ölüm

GISGAÇ(KISKAÇ): Mandal

GISNAÇ(KISNAÇ): Başkasını kıskanan, çekemeyen

GISNAH(KISNAK): Kıskanç- Cimri ( Bir dırhem yağı gısgandı)

GIRMAŞMAK: Kımıldamak

GIYMIH(KIYMIK): Küçük dal parçası

GIZAN(KIZAN):Dişi köpeklerin birleşme arzu dönemi

GİCİŞME:Kaşınma

GUBÜR: Çöp, pislik

GÜĞÜM:Su taşımada kullanılan bakır kap,

GULAHLI- İki Kulplu Küçük tencere

GULPLU: Kenarlarında elle tutulan kulpları olan büyük kazan

GURNAMAK: Eşeklerin yavru yapması

GURK: Kuluçkaya yatan tavuk

GODEK: Kısa boylu

GODÜK: Sekiz Kg.lık Buğday ölçeği

GÖĞ (GOY): Ham olgunlaşmamış meyve, sebze

GÖĞNÜMEK: İçten yanmak

GOLLUH:Bilezik

GOLAN: Yünden yapılan, enli ince ip

GOLÜK: Eşek

GÖN: Deri

GOMBE:Köylerde yapılan bir türlü çörek 

GOPÇA:Düğme yerine kullanılan metal parça

GORUH: Ham üzüm

GORESİMEK: Özlemek

GÖYNEK:Gömlek

GOVERMEK: Yeşermek

GOŞAM: Bir avuç

GOZER: Tahıl eleği

HABE: Heybe –

HABİRE : Şu anda, devamlı ( Ben dur diyom, habire koşuyo)

HACAT : El aleti, araç gereç (Hacat verilmez)

HAHUT: Kullanılmaz hale gelmiş (Bu araba hahut olmuş)

HARK: Kol gücüyle açılan su yolu (Harkın altındaki tarla)

HASUD: Fesat ( Hasutluğundan çatlayacah)

HASUDA: Nişasta tatlısı

HAYAT: Havlu, eve ilk giriş

HAYIN: Acımasız, Gaddar, ihanet eden

HE Mİ?: Öyle mi?

HEDİK: Taze kaynatılmış Bulgur

HEĞ: Büyük sepet

HELKİ: İçi kalaylı su kabı

HELE: Söze başlarken veya kızgınlık anında söylenen anlamsız bir söz

HELE-Kİ: İyi ki! (Hele ki buradayım, sonu kötü olacaktı)

HELLE: Undan yapılan çorba ve çeşitleri(Mercimekli helle, ağ helle v.b.)

HELE-HÜLE: Azdan fazla , çoktan az (Sizin çocuk hele hüle değil)

HERİ: Yahu- Anlamsız bir kelime (İşine bak heri, sanki ben yapamıyom)

HERİF: Büyük Erkekler için kullanılan bir deyim

HERK: Nadasa bırakılan tarla

HEYBAT: İri yarı, kaba ve görgüsüz ( Çok heybatlı, kurttan kulağı eksük)

HEYE:Evet

HEZEN: Kiriş yerine kullanılan kalın ağaç

HINZIR:Şeytanlık yapan, aldatan

HIZMIH:Taneli iri saman

HİM:Temel (Evin himini atmadan para istiyor)

HURÇ: Kıldan yapılmış heybenin büyüğü

HOŞOĞ: Komposto

HOMURDANMAK: Kendi kendine konuşmak(kızgın bir şekilde)     

HORANTA: Ev halkı

HÖLLÜK:Bebeklerin altına bez yerine konan toprak (... Höllük eledim)

HÖRTLEK: Dışarı fırlamış gibi duran iri göz 

IRAH: Uzak

ISMARIÇ:Sipariş

IŞGIN:Kavak, söğüt sürgünü

IŞMAR: Kaşla gözle işaret verme

İBİ: Kaz

İDARE:Gaz lambası  (İlkel bir aydınlatma aracı)

İĞ: Yün eğirme aracı 

İLLET: Nefret

İLLETLİ: Hastalıklı

İLİK: Düğme

İLİSTİR: Süzgeç

İLEĞEN: Bakırdan yapılmış kap türü

İLERİKİ GÜN (İLERİĞÜN)Dünden önceki gün

İN: Mağara

İRDEMEK:İtici bulmak, tiksinmek, istenmemek 

İSKEMBİ: Sandalye

İSSOT:Biber

İŞKEFE: Saçta pişirilen yufka benzeri ekmek

İŞLİK: İş gömleği (Urbanı çıkarda işliğini gey)

İT DİRSEĞİ: Göz kenarında çıkan sivilce, Arpacık

KAFA KAĞIDI: Nüfus cüzdanı

KALTAK(GALTAH):İri, Hantal, İşe yaramaz

KELEM: Lahana

KEPENEK: Kelebek

KEMÇÜK(GEMÇÜK): Geveleyerek konuşan, küçük çeneli  

KENEF:Tuvalet

KERME:Sıkıştırılarak kurutulmuş hayvan gübresi

KERPİÇ :Tuğla yerine kullanılan kurutulmuş çamur 

KESMÜK: Saman irisi

KEŞİK: Sıra  (Keşik gelse değirmenci çağırsa)

KEŞKE: Ah bir olsa

KEYVENİ: yemek sorumlusu

KESE: Para Çıkını

KERTÜK: Gedik açmak, Oymak  eğri kesmek

KELİK: Yırtık Ayakkabı

KOMEÇ(GOMEÇ): Bir tür ot yemeği

KÖMÜŞ: Manda

KÖSKÜ: Kapı sürgüsü

KÖTEK: Dayak

KOSÜRE: bıçak ve tırpan bileme taşı

KÖREMEZ: Süt karışımı çoban yemeği

KÖP: Kağnılarda bulunan bir araç

KÖPÜME: Yorgan dikilmesi

KIRKMAK:  Davarların yününü kesmek

KİP:Tam ölçüsüne uygun, Sıkı

KİRMEN: İp yapma aleti

KULFET:Ev halkı, fazladan yük olma

KÜSKÜ:Ucu sivri  odun parçası veya Demir Kaldıraç

KUŞÜM:Şüphe, endişe

KISMIK(GISMIH): Cimri, bir şeyi gereğinden az veren

KÖSEĞİ

KULEK: Ağaçtan yapılmış kap

KUŞLUK(GUŞLUH): Tan vakti

KURÜMEK: Kürekle bir şeyi atmak

KURÜK: Yeni doğmuş sıpa

LOHUSA:Yeni doğum yapan kadın

LOĞ: Toprak ve Çorak damları sıkıştırmakta kullanılan yuvarlak taş

LÜKÜS: Aydınlatma aleti

LIĞIRT: Çok kirli su

MADA: Mide veya iştah

MAHANA: Bahane.

MAHAT (TAHTANBEÇ): Tahtadan  yapılmış divan

MAHSUS: Şaka niyetli yalan, şakacıktan

MAĞEL: Çapa

MALAMAT: Rezil,berbat

MAYIS:Kurumaya yüz tutmuş hayvan pisliği

MEHEL: Uygun, denk, yerinde (O kız tam senin mehelin)

MEHESİMEK: Önemsemek, ciddiye almak

MEHESİMEMEK: Ciddiye almamak

MERTEK: Kalın Kereste

MIH: Çivi

MIYMINTI: İş yaparken oyalanan, isteksiz davranan, uyuşuk

MISMIL: Doğru düzgün (Şu işi ya mısmıl yap ya da bırah) 

MUALLİM: Öğretmen

MUDARA:Baştan savma, sağlam olmayan

MUHAYYET(MUHAT) OLMAK: Sahip çıkmak, korumak

MUHANET:Dar günde yardımcı olmayan, verdiğini sonradan başa kalkan

MURTAT: Yarım kalmış, tamamlanmamış

MUMBAR: Bağırsaktan yapılan bir yemek

MUSALLAT:Sataşma

MÜCERRET:Mecburen, Zorunlu

MÜLAYİM: Yumuşak, sakin

MÜŞGÜL: Çözülmesi zor, güç olan (Alinin bir müşgülatı var)

MODUL: Ucu çivili sopa

NABAL: Vebal, Günah, suç (Nabalın boynuma)

NACAK: Küçük balta

NAÇAR: Çaresiz, zavallı

NAME: Mektup

NE YANNA: Hangi tarafa

NEFAAT:Ne zaman

NEYDİYOĞ: Ne yapıyorsun, nasılsın

NORÜYÖN:Ne yapıyorsun

OĞÜNCEK: Kendisini beğenen, Övünen

OHLAĞA: Oklava

OHÇUR:Lastik

OTURAH: Tabure

OKKA: Ağırlık ölçüsü 800 gr

OKSEĞİ: Yarı yanmış odun

OKUYUNTU: Düğün davetiyesi

OYMAÇ:Yağ, yumurta ve ekmekle yapılan bir tür yemek

ÖDÜ KOPMAK: Çok korkmak

ÖĞÜRMEK: Kusar gibi olmak

ÖĞÜRSEMEK: İneğin çiftleşmeye hazır olması

ÖBEK: Yığıntı

ÖĞÜNDERE: Ucunda çivi bulunan uzun değnek

PAR:Alev

PARTAL: Bir olayın abartılarak anlatılması (Ali çok partal attı)

PERDÜ: Toprak dökülmesini önleyen tahta

PELVER: Salça

PEŞKİR: Havlu

PULBA: Yastık

PÜR: Çam ağacının iğne yapraklı kısımları

PÜRPÜRÜM: Semiz otu

PIRTI: Elbise

PİNNİK: Kümes

PÖHREK:Topraktan yapılmış Su borusu

PÖÇÜKLÜ: Ağızdan laf almaya çalışan veya küçümseyerek konuşan  

SABİ: Günahsız küçük çocuk

SAÇU: Düğün hediyesi olarak verilen toprak, para, koyun kuzu vb.

SALAHANA: İş olduğu halde yapmayan,  Boş gezen

SAMAVULLU:Saf olan, bir iş beceremeyen

SASI:Tatsız Tuzsuz

SAZAH: Kuru soğuk

SEDİR:Evde üzerinde oturulacak yer

SEKİ: Topraktan yapılmış oturma yeri

SEKÜ: Ceket

SEKLEM: Yünden dokunmuş çuval

SEF: Yanlış, ters olan( Anlamadan dinlemeden gitti, sef iş yaptı geldi)

SEĞİRTMEK: Koşmak (Alayımız birden seğirttik)

SEME:Aptal, Saf

SETEN: Buğday kabuğu soymaya yarayan ilkel bir araç

SEYİP: Başı boş

SIRACALU: Karşısındakini küçük düşürmek için şaka yollu kullanılan bir söz

SIRNAŞUH:Arsız, Rezil

SIRSIL: Arsız, yapışkan

SIRIM: Hayvan derisinden yapılan ip

SIRTARMAK: Karşı gelmek,  terslemek ( İt gibi sırtarıyor)

SIYIRGI: Kar sıyırma aracı

SİFTAH:İlk

SİFTİNME: Gönülsüz iş yapma

SİN: Mezar ( Sinine sığmasın)

SİNSİLE:Soy sülale

SİTİL: Küçük bakır su kabı

SOKRANMAK: Pasif direniş, gönülsüz ve söylenerek iş yapma

SOHU:Aşurelik Buğdayın yapılması için kullanılan oyulmuş taş

SOHUM:Lokma

SOFA: Dış Kapıdan İlk girişteki Boşluk, Koridor

SORUTMAK : Ayakta durmak (Kapıda sorutma, içeri gel..)

SOYHA: Varlığından rahatsızlık duyulan, aşağılama sözü, (Soyhandan kalsın...)

SORMUH: İçine lokum konularak çocuğun ağzına verilen bez parçası

SÜYEM: El ile yapılan bir ölçü birimi (Bir süyem ip istedim)

ŞAPLAK: Tokat

ŞAPŞAL:Çirkin yapılı

ŞEFİL: Ağızdan çıkan köpük

ŞİP: Çabuk

ŞEREMET: Çabuk iş gören

ŞARGADA(ŞER GADA) Yaramazlık yapan çocuklar için kullanılan bir deyim

ŞILTAKÇI: Haksızken kendisini haklı göstermek için bağırıp çağıran

ŞİKÜRSÜZ:Çirkin, itici, antipatik

ŞİŞEK: İki yaşında koyun  

TAVATÜR:Çok iyi, kaliteli

TEHNE: Tenha, ıssız ( Cin peri tehne örenlerde olur)

TEMEK: Ahırların gübre penceresi

TEREK: Raf

TELİS: Çuval

TEVZÜR: Yalancı, sahtekar, yağcılık yapan

TEZME:Hayvanların ürküp kaçması

TIĞ: Buğday tanelerinin samandan ayrılması için harmanda bir yere yığılması 

TİLLE: Ucu çatallı orta boy sopa

TİRKİ: Ağaçtan yapılmış küçük saplı büyük kepçe

TİRİT: Sulu salçalı yemek

TOKLU: Bir yıllık kuzu

TOSBAĞA: Kablumbağa

TOSMAK : Küsmek ( Gene tosup duruyor...)

TOLA:Kova

TOY:Acemi, genç

TOYGA: Yayla çorbası

TUMAN:  Uzun don

TÜTÜN : Duman ( Ocağı yanmaz, tütünü tütmez)

TÜLEME: Tüy değiştirme

TÜYME:Sıvışma, kaybolma

UÇUKLAMAK: Korku halinde, ağız ve dudaklarda yara oluşması.
UĞRA : Hamurun altına serpilen kepekli un ( ... Uğrayı unutmuşum)

URBA: Elbise

URGAN:Kalın sicim

URUPLAĞA: İki teneke ile tarif edilen ölçü birimi

ÜLEŞ: Hayvan ölüsü, leş

ÜRÜMEK: Havlamak

ÜTMEK: Oyunda kazanmak

ÜYEZ: Sivri sinek

ÜFLÜK: Islık

VELVELE: Gürültü, patırtı

VESAYİT :Motorlu taşıma aracı

VEZ:Bir tür meyve

VARİYAT:Zengin  

YABA:Harmanda kullanılan iki dallı bir alet

YAĞANNI: Sırt

YAĞLIK: Mendil benzeri bez

YALAH: Kedi ve köpeklerin su içtiği ağaçtan yapılmış kap

YALLIH:Bebek Önlüğü

YAZU:Arazi

YALLOZ: Hatalı bir konuda başkasına destek veren

YAREN: Arkadaş

YARMAÇA: Baltayla uzunlamasına kesilmiş ağaç parçası

YANI KARA: Bir tür hastalık (...Yanığaralara tutulasıca)

YAŞMAK: Kadınların baş örtüsü ile ağızlarını kapatması

YAVŞAK: Bit yavrusu (Argoda Başkasına yağcılık eden)

YAYMAK: 01-Hayvan otlatmak, 02- Etrafa dağıtmak

YEĞİN: Bol, çok

YEĞNİK:Hafif

YELTENMEK: Bir işi yapmaya kalkışmak

YİĞİT BAŞI: Düğün organizatörü

YUHA: İnce (Yuha giyinip üşüttü..)

YUMUŞ: Nazın geçtiği insan veya Çocuklardan  yapacağı işi  istemek.

YUNMAK:Yıkanmak

YUNNUH: Yıkanma yeri

YÜLÜMEK: Kazımak, tıraş etmek .(Bıyıklarını yülütmüş, çirkin olmuş)

YÜZELLİK: Nazara iyi geldiğine inanılan bir ot

YOYMAK: Rüyanın manasını açıklamak, Görülen rüyayı tabir etmek.
YOZ: Erkek davar sürüsü

ZAVZU: Baharat

ZERE: Zira

ZELVE: Öküz koşma aleti

ZEMHERİ: Ocak ayı

ZEVZEK: Geveze, çok konuşan

ZOĞAL: Kızılcık

ZIRLAMAK: Ağlamak, anırmak

ZAR: Ağıt

ZAY; Zayii

ZEVAL: Perişan

ZUHUR:Son, sonuç

ZERZE: Kapı kitlemekte kullanılan demirden yapılmış alet